İsmail Karayılan (Em. İlköğ. Müfettişi-yazar)

Çocuk Eğitimi

ismail-karayilan

 DİKKAT EKSİKLİĞİ

Genellikle her çocuğun hareketli olması, koşup oynaması beklenir. Nitekim çocuklar sürekli koşar, düşer ve gürültü çıkararak oyunlarını sürdürürler. Bunların hepsi ailesi ve çevresi tarafından doğal karşılanır, bazen anne-baba da onların oyunlarına eşlik ederler. Ancak “dikkat eksikliği” olan çocuğun hareketliği aşırıdır ve yaşıtlarıyla kıyaslandığında farklılık açıkça görülebilir. Sanki bu çocuklar, bir motor tarafından itiliyormuş gibi sürekli hareket halindedirler ve bitmeyen bir enerjiye sahiptirler. Bulunduğu ortamda; adeta duvara tırmanır, koltuk ve masa üzerlerinde gezer, sakin bir şekilde oynayamaz ve sürekli koşuşturma halindedirler. Oturmaları gereken durumlarda ise; elleri ve ayakları adeta kıpır kıpırdır. Aşırı konuşurlar ve iki kişi konuşurken araya girmekten de kaçınmazlar. Tabii bunun tek bir nedeninin olmadığı, beyinde milyonlarca hücrenin ilintili olarak çalıştığı, dikkat eksikliği olan birey ile olmayan bireylerin beyinlerinin kimyasal metabolizmalarında farklılıkların saptandığı da uzmanlarca belirtilmektedir. Eş deyişle; yapılan araştırmalar neticesinde organik kökenli olduğu görüşü gittikçe güçlenmektedir…

Genellikle çocukta; 4-5 yaşlarında dikkat eksikliği belirtileri görülmeye başlasa da özellikle eğitim hayatının başlamasıyla belirgin hale gelir. Okulöncesi dönemde her şeyden çabuk sıkılan ve bıkan bu çocukların, oyuncaklardan dahi sıkılıp kısa bir süre sonra onları parçalamayı tercih etikleri olur. İlköğretime başladığında derslere karşı ilgisizliği ve öğrenmede isteksizliği açıkça gözlemlenebilir. Anne-baba ve öğretmenin teşviki ile ödevlerini yapsalar da oldukça zorlanırlar ve ödev yapmayı da sevmezler. Çalışma masası onlar için oturulmaması gereken bir yermiş gibi algılanır, zorlanarak otursa da kısa sürede çeşitli bahanelerle çalışma ortamını terk ederler. Üzerine aldıkları bir işi bitirmekte zorlanırlar, zaten bitirmeden de başka bir işe geçerler. Çalışırken anne-babasını sürekli yanlarında isterler, ancak yapılan yardım ve anlatımları dinlemiyormuş gibi bir görüntü sergilerler. Ayrıca, verilen talimatları da birkaç kez tekrarlandıktan sonra yerine getirirler…

Bunların, sınıfta derslerini izlemedikleri ve dışardan gelen uyarılarla dikkatlerinin dağıldığı rahatça gözlemlenebilir. Çoğu zaman ders ile değil de ders dışı işlerle ilgilenir, elindeki kalem, defter ve oyuncak gibi araçlarla uğraşır, dikkatli bir şekilde dersi takip edemezler. Derste sıkılmaları nedeniyle sınıfın dikkatini ve huzurunu bozacak davranışlar sergileyebilirler…

Bu güzelim çocukların okuma ve yazma düzeyleri yaşıtlarından geri, defter tutma düzeni ve yazıları bozuk olabilir. Okurken sık hata yapabilir ve cümlenin sonuna çeşitli sözcükler ekleyebilirler. Bunların; eşyalarını kaybettikleri ve kazandırıldığı düşünülen bilgileri de çabuk unuttukları sık karşılaşılan durumlardır. Okuma yazmayı sevmedikleri için kitap okumakta da isteksiz davranırlar.

Yaşanan tüm bu öğrenme zorlukların yanında onların bir de sınavlarda dikkatsizce yaptıkları hatalar, işin sanki tuzu-biberi gibi karşımıza çıkar. Sabırsızlıkları nedeniyle soruları hızlıca okuma, tam okumama ve yanlış okumalar sık rastlanan durumlardır. Bu nedenle de çok iyi bildikleri bir soruyu dahi yanlış cevaplandırdıkları olur. Genellikle çoktan seçmeli sınavlarında çeldiricilere kolaylıkla kanarlar. Özellikle ilköğretime başladığı ilk yıllarda sınav kağıdını önce vermeyi kendine özgü bir başarı sayarlar. Elbette sınav sonunda kapasitelerinin altında değerlendirilmiş olurlar.

Dikkat eksikliği, okulöncesi dönemde pek fark edilemeyebilir. Ancak bu çocukların bir kısmı, ders dışı işlerde de çabuk sıkılma belirtileri gösterirler. Ancak, zeka seviyesi normal ve normalin üstü düzeyde, özel öğrenme güçlüğü olmayan çocuklarda ilköğretimin 3 ve 4. sınıflarına kadar derslerinde sorun yaşanmayabilir. Hatta çalışmadıkları ve derslerini iyi izlemedikleri halde notları yetersiz olmayabilir. Zaten derslerin ağırlaşmasıyla birlikte okul başarısında da ciddi düşüşler yaşanmaya başlar. Aynı zamanda bu çocuklar; ev içinde günlük bireysel işleri konusunda sorumluluk almak istemeyen, dağınık ve kurallardan hoşlanmayan tiplerdir.

Bu açılımdan sonra çocuğunda dikkat eksikliği olduğu şüphesi taşıyan bir ailenin yapması gerekenleri kısaca açıklamaya çalışalım. Aslında anlatacaklarımız anne-babanın doğal olarak uygulaması gereken bazı tavırları da içermektedir. Öncelikle çocuğa dikkat eksikliği tanısının konması gerekir. Çünkü çocukta görülebilecek yukarda belirtilen davranış biçimlerinin dikkat eksikliği mi, aşırı hareketlilik mi yoksa dürtüsellik mi olduğuna alanın uzmanı karar verecek ve özel bir planlama çerçevesinde tedavi uygulanacaktır.  Tedavinin ilk şartı da aile, okul ve alan uzmanı arasındaki sıkı işbirliğidir. Doğal olarak aile ve öğretmenin bu konu hakkında bilgi sahibi olması, kesinlikle bir psikolog veya çocuk doktoru gibi alanın uzmanlarından yardım alınması kaçınılmaz bir gerçektir. Biz burada alan uzmanının önerileri ve uygulamalarına ek olarak bir takım önerilerimizi açıklamaya çalışalım.

Çocuğun iyi davranışlarını, beklediğinizin altında da olsa birazcık yaklaşımda bulunmuşsa onu övücü sözlerle ödüllendiriniz. Belki çocuğun bu davranışı, diğer çocuklar için olağan bir davranış gibi algılanabilir. Kendiliğinden ve hiçbir uyarı almadan ödevlerine başlamış ise onu ödüllendirmekten kaçınmayınız. Bu övgünüz, davranışın hemen ardından açık ve anlaşılabilir tümcelerden oluşsun ki o da hangi davranışının ödüllendirildiğini anlasın. Yalnız sokakta veya okulda başını derde sokmadığı için değil, onu doğru davranış sergilediği durumlarda ödüllendiriniz…

Sizler, onunla birlikte; hangi davranışlarının kendisine ve çevresine zararlı olup olmadığının bir listesini yapınız. Rahatsız edici fakat zararsız olan bazı davranışlarını görmemezlikten geliniz. Eğer çocuğunuz okuldan gelince çantasını salondaki sehpanın ortasına bırakıyor ve sizde bunu görmemezlikten gelmeye karar vermişseniz onun o davranışını görmemezlikten geliniz. Ancak çantasını olması gereken yere bırakmışsa da “çantanı olması gereken yere bıraktığın için teşekkür ederim” demeyi unutmayınız. Ve çocuğunuzun güçlü ve zayıf yanlarını belirleyerek beklentilerinizi, güçlü yanlarına göre planlayınız.

Çocuğunuzun doğal yaşamı içinde uyuması gereken kurallar ve ödev yapmak gibi durumlar için bir zaman çizelgesi hazırlayınız ve bu çizelgeye bağlı kalınız. Bu zaman çizelgesini aksattığınız zaman ise, bu çizelgenin hiçbir özelliği kalmaz. Ayrıca onunla daima olumlu tümceler kurarak iletişim kurmaya çalışınız. Ona hitap ederken tümcelerinizin sonunda, “me, ma” ekleri bulunmasın. Ve daha sık geri bildirimde bulununuz ve davranışının sonucunu kendisine mutlaka yansıtınız. Ayrıca, bu çocukların genellikle sezgileri güçlü olduğu için “en iyi nasıl öğrendiği” sorulsa mutlaka anlatırlar. Ama onların önerileri sizin için sıra dışı olabilir…

Dikkat eksikliği olan çocuklar; sebep-sonuç ilişkisi kurmakta zorlandıkları için, sizin istediğiniz bir davranışı kazandırmaya çalışırken onların zorlandıklarını ve kazandığını düşündüğünüz bir davranışı yerine getirmediğini görürsünüz. Bu durumlarda onlara acımasızca cezalar vermekten kaçınınız. Bu çocuklar o kadar çok yanlış yaparlar ki eğer dikkatinizi yanlışlar üzerine yoğunlaştırırsanız, onları sürekli cezalandırmaktan kendinizi alamazsınız. Kararlaştırılmış davranışlardaki yanlışlar için “odasına gönderme veya kazanılmış bir hakkından belirli bir süre mahrum bırakma” gibi uzmanınızın önerisi doğrultusunda cezalandırma yöntemlerini tercih ediniz. Birlikte kararlaştırdığınız kurallardan asla ödün vermeyiniz. Aksi durumda kumar alışkanlığı gibi bunu her zaman kullanacaktır. Verdiğiniz talimat için ona belirli bir süre tanıyın ve yapmazsa yaptırımınızı uygulayınız. Ayrıca onlarla iletişim kurarken kesinlikle göz teması kurunuz, sizi dinlediğinden emin olunuz ve gerekirse söylediklerinizi anlayıp anlamadığını tekrarlatarak kontrol ediniz. Burada konulan kurallar onu cezalandırmak için değil, onları rahatlatmak ve güven duymalarını sağlamak için konmuştur. Kuralda bir değişiklik yapılacaksa da çok önceden ona haber vermek suretiyle onu, bu duruma alıştırmayı da unutmayınız.

Ona vereceğiniz görevleri parçalara ayırarak veriniz ve birini tamamladıktan sonra diğer görevi yapmasını isteyiniz. İstenmeyen olumsuz bir davranış sergilediği zaman üzülmeden ona “kurallara” uymadığı zaman sonucunda ne olacağını hatırlatınız. Ancak okulda kaybettiği araç ve gereçler için üzülmenize gerek yok. Kendini kaybetmeden eve geldiğine sevinebilirsiniz. O araç ve gereçleri yeniden alabilirsiniz ama bu sevimli çocuğunuzu alabileceğiniz bir alış-veriş merkezi henüz açılmadı. Ayrıca, evde kitap okurken yüksek sesle okumasını da önerebilir ve destekleyebilirsiniz.

Çocuğunuzla her gün belirli bir süre “özel zaman” uygulaması yapınız. Bu uygulama sırasında onun istediği bir oyun ya da etkinliği gerçekleştiriniz. Ev dışında da sosyal ve sportif etkinliklere katılması için kendisini teşvik ediniz. Bu zaman süresince veya diğer zamanlarda da şakacı, alışılmışın dışında neşeli biri olmaya çalışınız. Onlar eğlenceye bayılır ve hemen katılırlar. Bu da dikkatlerini toplamasına neden olur.

Dikkat eksikliği olan çocuklar göründüklerinden daha yetenekli ve beceriklidirler. Bunların yaratıcılığı ve espri yetenekleri oldukça gelişmiştir. Ayrıca neşeli, yardımsever, neşeli ve bulunduğu ortama hareket getiren tiplerdir. Unutmayın her gürültünün içinde bir armoni vardır.

Tabii buraya kadar yapılan önerilerin, çocuğunuzun tanısı ve tedavisini üslenmiş bir uzmanın tedavi programı ile örtüşmesi halinde uygulanabilecek önerilerdir. Bu sorun; uzun süreli olduğu için tedavi planı da uzun süreli ve çocuğa özel olmalıdır…

Tüm iyi dileklerimle…

İsmail KARAYILAN

Yazarın daha önceki yazıları

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *